Ana içeriğe atla

BU ANLAYIŞ BU SİKLETİ ÇEKER Mİ?

Türkiye hızla dönüşüyor yada dönüştürülüyor.Bu durumdan herkes nasibini alıyor.

Henüz neşvü nema bulamamış fidan misali bu fırtınalı alemde fikren ayakta kalıp
kalamayacağımız belli değil .Kendi içinde hala belirli bir yere oturtamadığı düşünce
diyalektiği yüzünden değişen koşullara öneri ve tez üretemiyoruz.

Durmuş Hoca’nın ifadesiyle “Şeytan taşlamaktan ibadete vakit bulamıyoruz.”

Sahi ülkücü kimdir ?

Din ile bağı folklorikmidir - yaşamsalmıdır
MHP limidir- BBP limidir
Partilimidir-Partisizmidir
Nizam-ı alemcimidir -Alemcimidir
Türkçümü dür Türk-İslamcı mı dır
Turancı mı dır-Misak-ı millicimi dir
Yayılmacımıdır- Statükocumudur
İslamcımıdır-Laikmidir
Evetçimidir-Hayırcımıdır
Devletçimidir-Milletçimidir
Kavgacımıdır-Uysalmıdır
Miliyetçiliği içeriyemidir-dışarıyamıdır
Aidiyetliği hissimidir –soy’a mıdır?
Aksiyonermidir-Reaksiyonermidir
Dindarmıdır- dine saygılımıdır
Bozkurtçumudur-Hilalcimidir
Cemaatçimidir-cemiyetçimidir
Ocaklımıdır-Partilimidir
Ayne’l Yakin mi bakar-Balkondan mı bakar
Alemin Öznesimidir- Nesnesimidir
Kavruk çocuklarmıdır-Savruk çocuklarmıdır
Bar fedaisimidir-Ar fedaisimidir
Yapısı demokratikmidir-Oligarşikmidir

Bu soruları daha da artırmak mümkün.Hakikat olan şu:
İdeolojileri tefekkürle, imanla, tarihle tekamül edemedik ve bu yüzdendir ki hızla irtifa kaybediyoruz.

Kavil üzre gidenler gitti.Siyaseten ve fikren dip yapmış durumdayız.

Hainlerin, şakilerin gösterdiği, sahiplendiği kadar, bizim inandığımızı zannettiğimiz değerler karşısında bu denli savrulmamız kader olmasa gerek.

Yıllardır gururlandığımız Necip millet,necip olup olmadığı bile artık tartışma götürür hale getirilmiş bir etnik unsur artık.

Son sözler rahmetli Ömer Lütfi METE'nin olsun.

Teorik yoksulluk yüzünden, hareket sadece “savaş” hallerinde atağa kalkabiliyor,
“barış” dönemlerinde durağanlaşıyor. Bunu günümüzde daha çıplak net görüyoruz.
Şimdilerde gençlik kitlelerini “ülkücülüğe” heveslendirecek herhangi bir fikri, sosyal ve siyasi cazibe kaynağı yok.

“Aşırı karşıtların varlığıyla oluşan yeni bir çatışma bereketi –Allah saklasın- ortaya çıkmaz, bu teorik yüzeysellik kısa zamanda aşılamazsa Türk Milliyetçileri’nin çocuklarını bile “ülkücü” olmayacaklardır.


Süleyman ORHUN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANALIMA HOŞ GELDİNİZ / https://www.youtube.com/channel/UC4t_Am0_Ekhz7JlXweu1HCA?view_as=subscriber

https://www.youtube.com/channel/UC4t_Am0_Ekhz7JlXweu1HCA?view_as=subscriber
  SAĞDAN-SOLDAN -ORTADAN SİYASET   İslamcılık, Osmanlıcılık, milliyetçilik. Bu üç kavram, 20.yy başlarında, dağılma tehlikesine karşı kurtuluş reçetesi olarak Osmanlı aydını ve devlet ricalinin sığındığı siyasi kavramlar. Osmanlıcılık, Osmanlıda yaşayan, Müslim-gayr-i Müslim tebanın bir ve beraber olarak eşitliğine dayanan ve bu sayede özellikle gayr-i Müslim tebanın devlete bağlılığının devam edeceği düşüncesini ifade ediyordu. Balkanlar birer birer elimizden çıkınca bu sefer İslam coğrafyalarını bir arada tutmak adına İslamcılık politikası devreye konulur. O da 1.dünya savaşı sırasında Arap coğrafyalarının Devlet-i Aliyye'den ayrılması ile anlamını yitirir. Kala kala elde devletin kurucu unsuru olan Türkler kalmıştır ve onlarında motivasyonun diri tutulması gerekmektedir. Çünkü Osmanlı parçalanmış ve Türklük, Anadolu coğrafyasına sıkışmıştır. Bu yüzden devletin devamı için kurucu unsura dayanılmış, ancak bu sayede Türk milleti Anadolu da tutunmaya devam edebilmiştir. Yan...